Burdur'da geçtiğimiz günlerde gerçekleşen şiddetli yağışlar, bölgedeki yaşamı altüst etti. Son birkaç aydır mevsim normallerinin üzerinde seyreden yağışlar, 21 Ekim 2023 tarihinde doruk noktasına ulaştı. Gün boyunca devam eden yağışlar, özellikle kırsal kesimlerde büyük zarara yol açarak evler ve ahırlarda su baskınlarına neden oldu. Durumu daha da kritik hale getiren ise, yağışların bazı yerlerde ani sel olaylarına dönüşmesi oldu. Bu felaketler, Burdur'daki tarım ve hayvancılık sektörünü ciddi şekilde tehdit ederken, vatandaşların yaşadığı mağduriyetler de gözler önüne serildi.
Burdur il merkezi ve çevresindeki ilçelerde etkili olan şiddetli yağış, yerel meteoroloji verilerine göre ortalamanın iki katından fazla birikintiye neden oldu. Özellikle Burdur'un kırsal bölgelerinde meydana gelen su baskınları, çok sayıda evin içini suyla doldururken, ahırlarda bulunan hayvanlar da ciddi tehlike altına girdi. Aileler, evlerini su basması nedeniyle terk etmek zorunda kalırken, acil durum ekipleri bölgedeki hasarı azaltmak için seferber oldular. Yerel yönetimler, suyun tahliyesi için pompa ve diğer ekipmanlarla yardıma koşarken, ihtiyaç sahibi ailelerin gıda ve barınma ihtiyacını karşılamak için yardım çalışmaları başlatıldı.
Bölge halkı, yaşanan bu doğal afetten dolayı yetkililere sitem ederken, daha önceden alınması gereken önlemlerin yetersiz olduğu konusunda şikayetlerini dile getirdiler. Uzmanlar, iklim değişikliği nedeniyle daha sıklaşan aşırı yağışlar için kota artırımı ve altyapı iyileştirmelerine dikkat çekiyor. Ayrıca, halk sağlığını korumak amacıyla su baskınlarının ardından yaşanabilecek hastalıkların önlenmesi için ilave tedbirlerin alınması gerektiği vurgulanıyor. Bu tür olayların tekrar yaşanmaması adına gerekli önlemlerin hızla hayata geçirilmesi ve halkın bilinçlendirilmesi büyük bir önem taşıyor.
Sonuç olarak, Burdur'da yaşanan bu şiddetli yağışlar, felakete dönen görüntülerle birlikte, bölge halkını derinden etkilemiştir. Yaşanan hasarların giderilmesi, gerekli yardımların zamanında ulaştırılması ve altyapının güçlendirilmesi şarttır. Bu çerçevede, hem devletin hem de yerel yönetimlerin konuya dair farkındalığı artırması, halkın güvenliği ve rahat bir yaşam sürmesi için gereklidir. Uzun vadede iklim değişikliği ile mücadele için, sürdürülebilir projelerin hayata geçirilmesi kaçınılmaz hale gelmiştir.