Son günlerde TikTok’ta ortaya çıkan tartışmalı bir akım, İsrail- Filistin çatışmasında en savunmasız olan çocukların acılarına dair yapılan alaycı paylaşımlarla dikkatleri üzerine çekti. Özellikle Gazze'deki çocukların zor yaşam koşullarını mizahi bir şekilde ele alan içerikler, sosyal medya platformlarında hızla yayılarak büyük bir tepki topladı. Bu durum, sadece yerel değil global ölçekte de ciddi tartışmalara yol açtı.
Gazze, uzun yıllardır süregelen çatışmaların en fazla etkilediği bölgelerden biri. Çocuklar, savaşların en masum ve savunmasız kurbanları olmanın ötesinde, yaşadıkları travmalar ve zorlu şartlar altında hayatta kalma mücadelesi vermekte. Bu zorlu yaşam koşulları, onların psikolojik durumları üzerinde derin etkiler bırakmakta. TikTok gibi popüler sosyal medya platformları, sıradan bir içerik paylaşım aracı olmaktan çıkıp, aynı zamanda çeşitli toplumsal meselelerin gündeme getirilmesine aracılık etmekte. Ancak, bu platformlar aynı zamanda bazı kullanıcıların empati yoksulu davranışlarını sergilemesine de olanak tanır hale geldi. Son günlerdeki olayda olduğu gibi, Gazze’deki çocukların yaşadığı dram üzerine yapılan alaycı paylaşımlar, kullanıcılar tarafından eğlence olarak görülmekte.
Bu alaycı içerikler, sadece sosyal medya kullanıcıları arasında değil, sosyal medya fenomenleri arasında da trend haline gelmiş durumda. Birçok influencer, Gazze’de yaşananları mizahi bir dil kullanarak taşıyor ve bunu takipçileriyle paylaşıyor. Ancak dikkat çeken nokta, bu içeriklerin çoğunluğunun gerçek hayatta yaşananlara karşı bariz bir duyarsızlık barındırması. Böylece çocukların yaşadığı travma, eğlence unsuru olmaktan başka bir anlam taşımıyor. Bunun sonucunda, sosyal medya kullanıcıları arasında hızlı bir şekilde yayılma gösteren bu içerikler, birçok insanı rahatsız etmekte ve ciddi bir öfke patlamasına neden olmaktadır.
İzleyiciler arasında hızla yayılan bu videoların ardından birçok sosyal medya kullanıcısı ve aktivist, duyduğu rahatsızlığı dile getirerek bu tür içeriklerin kaldırılması için kampanyalar başlattı. Ek olarak, TikTok gibi platformlarda toplumsal meseleler üzerinde daha fazla duyarlılık gösterilmesi gerektiğini savunan platformlar ve kullanıcılar, bu durumun ciddiyetine dikkat çekmekte. Unutulmamalıdır ki, sosyal medya kullanıcıları bir kitle oluşturmakta ve bu kitle üzerinde büyük bir etki yaratmaktadır. Birçok kişi, bu aksiyonların çocuğun bir dert kaynağı olarak gösterilmesi şeklinde yorumlanarak, toplumda daha geniş yaralar açabileceğini düşünmekte.
İsrailli fenomenlerin bu tutumu, yalnızca Gazze’deki çocukları değil, aynı zamanda tüm bölgedeki insanları da derinden etkileyebilecek bir durum. Çocuklarla alay etmek, sosyal medya üzerinden dahi olsa, insanlık duruşunu sorgulatan bir eylem haline geliyor. Bununla birlikte, bu tür içeriklere karşı gösterilen sert tepkiler, aynı zamanda sosyal medyadaki bilinçlendirme hareketlerinin de tetikleyicisi olabilir. Bu tür paylaşımlar sonucunda yaşanan tartışmalar, insanları bu acı gerçekler üzerine düşünmeye ve toplumsal varoluşlarıyla ilgili sorular sormaya yönlendirebilir.
Sonuç olarak, sosyal medyada yaşanan bu skandal akım, insanlara derin yaralar açarken, dikkat dağıtma unsuruna dönüşüyor. TikTok fenomenlerinin, sadece eğlence amaçlı içerikler olarak gördükleri Gazze'deki çocukların acıları, aslında büyük bir kitle olması itibarıyla, toplumun bilincinde yer edebilecek ve bu dertlerin unutulmamasına ya da daha geniş kitlelerce tartışılmasına neden olabilecek bir güce sahiptir. Bu doğrultuda, hem sosyal medya platformlarının hem de kullanıcıların bu tür içerikler konusunda daha fazla duyarlılık göstermesi gerektiği yönündeki sesler ise giderek daha da yükselebilir.