1 Ekim 2023 tarihinde meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki Silivri depremi, İstanbul’un birçok bölgesinde paniğe yol açtı. Deprem sonrası İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve AFAD, hasar tespit çalışmalarına hız verdi. Şimdi, İstanbul’un çeşitli semtlerinde yapılan hasar tespit çalışmaları ve bu süreçte yaşanan gelişmeleri daha detaylı inceleyeceğiz. Deprem sonrası bu tür çalışmalar, hem halkın güvenliğini sağlamak hem de gelecekte olası benzer durumlar için hazırlık yapmak açısından önem taşıyor.
Depremin hemen ardından, İstanbul Büyükşehir Belediyesi her bölgedeki teknik ekiplerini devreye sokarak hasar tespit çalışmalarına başladı. İlk belirlemelere göre, zarar gören binaların sayısı artarken bazı bölgelerde daha detaylı incelemelere ihtiyaç olduğu belirlendi. İstanbul'un riskli yapı stokunun fazlalığı ve eski binaların durumu, hasar tespiti yapılan alanlarda toplum için kaygı verici bir durum oluşturdu. Bu nedenle, ekipler üç ayrı grupta, mahalle mahalle, sokak sokak tarama yapmaya başladı.
Depremden etkilenen bölgelerde yapılan tespitler, İstanbul'un bazı bölgelerinin depreme karşı ne kadar hazırlıksız olduğunu gözler önüne serdi. İlk veriler, 20 civarında ağır hasarlı bina ile, 500’den fazla orta hasarlı binanın tespit edildiğini gösteriyor. Bu binaların bir kısmında insanların yaşadığı ve bu durumun ciddi bir güvenlik riski oluşturduğu belirtildi. Belediyeye bağlı ekipler, bu binaların acil boşaltılması gerektiğini dile getiriyor. Ayrıca, sağlık ekipleri de hasar gören binaların yakınlarındaki hastanelerde durum tespiti yapmak için seferber oldu.
Bunun yanı sıra, İstanbul'da uzun zamandır gündemde olan depreme dayanıklı yapılaşma konusunda devlet ve özel sektör işbirliğinin artması bekleniyor. Yerel yönetimler, önümüzdeki süreçte güvenli yaşam alanları oluşturmak için yeni projeler geliştirecek. Bu projeler kapsamında, eski binaların güçlendirilmesi veya yıkılıp yeniden inşasını içeren çeşitli çözüm önerileri masaya yatırılacak. İstanbul’da yaşayanların güvenli bir ortamda yaşamalarını sağlamak için tüm paydaşların elbirliğiyle hareket etmesi gerekmekte. Oluşan bu durum, aynı zamanda inşaat sektörünü de hareketlendirecek gibi görünüyor.
Son olarak, depremin ardından mahalle sakinlerine yönelik yapılan bilgilendirme toplantıları ve motivasyon desteklerine de dikkat çekmek gerekir. Yetkililer, halkın ihtiyaçlarını karşılamak ve yaşanan bu psikolojik travmayı atlatmalarına yardımcı olmak amacıyla çeşitli sosyal projeleri hayata geçiriyor. Seminerler, eğitimler ve atölye çalışmaları ile deprem konusunda bilinçlendirme çalışmaları düzenlenmektedir.
Tüm bu gelişmeler, İstanbul’un deprem riski ile mücadele etme kararlılığını gösteriyor. Her ne kadar Silivri depreminden sonra büyük korkular yaşansa da, özellikle hasar tespit çalışmalarının hız kazanması, gelecekte olası felaketlere daha iyi hazırlanma yolunda önemli bir adım. Şimdi, İstanbul’un bu zorlu süreci nasıl yöneteceği ve yeni alınacak tedbirlerin neler olacağı merakla bekleniyor.